Yazının başlığı kimilerine olumlu ,kimilerine olumsuz gelebilir,
Kimilerine abartılı,
Kimilerine ise halen “eski köy, eski kasaba neresi gelişmiş” tabirini kullanmaya sevkedebilir.
Ama benim kişisel görüşüm kim ne derse desin ,İlçeden giden kurumlara rağmen ,Haymana ‘da gelişmeye yönelik tohumlar atılmış İlçemiz gelişmeye ve de değişmeye başlamıştır.
İlçemizde başlayan hareketlilik, kısmi olarak plansız da olsa yavaş yavaş ilerlemektedir.
Hızlanması da ,yavaşlaması da tamamen bizlere ve yönetenlere bağlı bir durum diye düşünüyorum.
Anadolu lisemiz,
Üniversitemiz
Yeni yapılan 5 yıldızlı otellerimiz ve diğer otellerimiz,
Kültür merkezimiz,
Yapılan Gölet,
Çağdaş kaplıcalarımız,
Açık Yüzme Havuzları
Biten Polatlı yolu,
Binlerce kişiye hitap eden devremülklerimiz,
Çim sahamız,
Park alanları,
Yeni Adliye Binası
Ticaret Borsamız,Yem fabrikaları
Yeni açılan lüks lokantalar ,Pansiyonlar,
Devasa piknik alanı
Yeni yeni açılan kafelerimiz,
Yavaş da olsa devam eden duble Ankara yolu,
Şehir merkezimizin modernizasyonu
Şehir Girişinin bulvar şeklinde çift yol olarak düzenlenmesi vs vs
Örnekleri çoğaltmak mümkün,
Bunların hepsi değişik zamanlarda ,değişik yöneticiler tarafından uğraş verilerek hayata geçirilmiş ciddimi ciddi yatırımlardır.Ama büyük bölümü son zamanlarda yapılan yatırımlardır.
Hepsine teşekkür etmek görevimiz olmalı..
Aynı şekilde gelişme ve değişim Siyasette de hızla devam ediyor.
Gerek yazılı gerekse İnternet medyasında artık görüşler fikirler ,beğeniler ,eleştiriler hızla artmakta ,ilçemize katkı sağlayacak fikirler,eleştiriler ,yenilikler gün be gün çoğalmakta.
Eleştiriler mutlaka olmalı ,eleştiri demokrasinin temelidir.Eleştirilere tahammül etmek ,normal karşılamak ,Her eleştiriden de kendisine bir pay çıkarmak her yöneticinin de görevi olmalıdır.
Bunun yanında da eleştirileri yapanlarında ;Duygusallıklarından ,çıkarlarından arınmış bir şekilde objektif düşünerek ilçenin eksikliklerini tesbit ederek ,yapıcı bir şekilde kendi imkanları doğrultusunda yöneticileri uyarmalıdır.
Çünkü eleştiriler; eline aldığı gücün rehavetiyle “ben her şeyi bilirim” mantığıyla karanlığa sürüklenebilecek yöneticilere ve yetkililere bir ışık niteliğindedir.
Tekrar başlığıma döneyim
Evet
Haymana gelişiyor ve değişiyor….
Artan daire fiyatları ile
Artan arsa fiyatları ile
12 Ay boyunca gelen turistlerle
Devremülkçülerle
İlçeye gelen büyük perakende mağazalar ile
Bayanlarımızın ciddi oranda iş hayatına atılması ,çalışması ile
İlçeye giriş yapan araç sayılarının muazzam şekilde artmasıyla
Kapalı oto parkı ile,
Arabalarımızı park edecek yer bulamama sıkıntısı ile birlikte Haymana gelişiyor.
Kimin aklına gelirdi hasanağanın deresının karşısındaki kumluk çorak arazilerin dönümünün 10 bin Tl ,15 bin Tl den satılacağı..
Sizi bilmem ama inanın benim aklıma hiç gelmezdi.
5 Yıldızlı iki otel ve Yenilenen 4 yıldızlı Midas otel ile birlikte Diğer yatırımlarında hayata geçirilmesi ile birlikte 2013 de oluşacak pozitif ortam İlçemizi daha da hareketlendirecek diye düşünüyorum.
Hatta iddia ediyorum bir süre sonra Yeni yeni kurumları hatta ilçemizden giden tüm kurumları ilçemizde tekrar görmek şaşırtıcı olmayacaktır.
Bence bu hareketliliğin getireceği dinamizmi; 2013-2014 yıllarını şimdiden hesaplayarak planlı programlı bir şekilde rayına sokmanın hesaplarını şimdiden yapmalıyız diye düşünüyorum.
Belediye başkan adayları şimdiden Projelerini bunlara göre yapmalılar diye düşünüyorum.
Şimdiden ilçemize bir Ruh ,Çağrışım ,Kimlik yaratacak çalışmalar içerisine girmemiz gerekir.
Kısacası ” Marka İlçe” olmalıyız.
Marka kelimesi sözlüğümüzde ;Benzer ürünleri ya da hizmetleri başkalarının ürün ya da hizmetlerinden ayırt etmek üzere kullanılan ya da belirli bir hizmetin sunulması sırasında kullanılan AYIRT EDİCİ İŞARET, marka olarak tanımlanmaktadır.
Kısaca farklılık yaratmak da diyebiliriz.
Geçen ay hafta sonu Beypazarında idim.
Bizim Haymana dan hiçmi hiç farkı olmayan bir ilçe..
Hiçbir özelliği olmayan tipik bir Anadolu kasabası..
Keza insanları da öyle..
Otobanın açılması ile kaderine terk edilmiş bir kasabaya dönüşen bu ilçeyi ;Farklı düşünen, Beypazarının köhnemiş zihniyetini belleğine yerleştirmiş ,sorunlarını tesbit etmiş ,yaratıcı düşünen, sihirli bir el bu ilçenin makus talihini bir anda değiştirivermiş.
Bu sihirli el; ilçede ve ilçe dışında yaşayan yöresine duyarlı beypazarlıların bir araya gelmesi ile oluşmuş,bir kent konseyi kurulmuş,yönetme işi ise belediye başkanı Sn Mansur Yavaş’a kalmış
Beypazarının katettiği yol bize göre çok çok fazla .Şu anda onlar başka bir sorun ile karşı karşıyalar.
İlçeye gelen turist sayısı ile zirveye çıkmış olan bu ilçe şu anda doyuma ulaştığı için ve de en önemlisi kendisini başka alanlarda da geliştiremediği için gelen turist sayısı yavaş yavaş inişe geçmeye başlamış ,bir giden bir daha gitmemeye başlamıştır.
Ayrıca ilçenin sadece konaklar,kafeler ve tezgahların olduğu eski sanayi sitesi ve demircilerin olduğu kısmın , sadece gelen turistlerden faydalanması ,Gelen turistin ilçenin başka semtlere yönlendirilmemesi yüzünden diğer esnafların epey bir tepkisini çekmiş bulunmakta.
Bütün bu gelişmeler Haymana’mıza örnek ve de tedbirler almamız açısından bir vesile olmalıdır.
Bir ilçe de farklılık yaratılması ,marka oluşturulması bir kişi ile ya da 3-5 kişi ile yapılabilecek bir şey değildir.
Bunun için Haymana’nın ,Ankara’nın ve de Polatlının da içerisinde olacağı ,değişik kesimlerden insanların oluşturulduğu bir “Kent Konseyi” mutlaka bir an önce kurulmalıdır.Bu konseyin içerisinde de bayanlara mutlaka eşit oranda yer verilmelidir.
Hatta Profesyonel anlamda bu hizmetlerde bulunan herhangi bir ajans ile mutlaka zaman geçirmeden çalışılmaya başlanmalıdır.
Öncelikle bu çalışmaya ;Tüm Haymana’daki esnaflar,oteller,Pansiyonlar,Lokantalar,Kafeler Köy Muhtarları ,sivil örgütler vs ilçeye gelen turistlerden faydalanacak tüm kesimler mutlaka maddi ve manevi destek vermelidir diye düşünüyorum.
Bu çalışmalar ve yakında bitecek yatırımlarla birlikte artık ilçemizi ziyaret eden Turistlerin nitelikleri de yavaş yavaş değişmeye başlayacaktır.
5 yıldızlı Termal otellerin açılması,içerisindeki toplantı salonları ve kongre merkezlerinin bulunması özellikle Ankara dan Haymana’ ya toplantılar için tüm kurum ve firmaların dikkatini hemen çekecektir.
Çünkü yıllardır bu bahsettiğim kurumlar her yıl aynı otellere Seminer ve Bayi toplantılarına gittiklerinden dolayı artık içlerinde bir heyecan ve istek kalmamış ,hatta bıkkınlık başlamıştır.
İşte işin can alıcı noktası burada başlıyor.
Bu gelişmeler bir taraftan sürerken ,bizlerinde Haymana ‘da bu işin alt yapısını hızla oluşturmamız gerekiyor.
Gün boyunca banyosunu alan turistimizi ,gün boyunca seminerde ,bayi toplantısında olan misafirlerimizi akşam olduğunda da nerede ve nasıl ağırlayabileceğimizin ,onların mutlu ve huzurlu bir şekilde tatillerini nasıl sürdüreceklerinin hesaplarını ve alt yapısını düşünmemiz gerekir.
Aslında daha onceki yazılarımda da söylemiştim ,bunların hepsinin bir arada olduğu bir TERMAL PARK gibi büyük bir turizm kompleksi ancak bu sorunu çözer diye düşünüyorum.
Termal Park içerisinde zaman geçirecek ,gezebilecek ,alış veriş yapabilecek planlı programlı düzenli temiz alışveriş yerlerimiz ,kafelerimiz ,Köylülerimizin peynir,yoğurt ,baklava ve sebze gibi ürünlerini satabilecekleri Organik pazarımız ,Yürüme ve Bisiklet parkurumuz ,Halı sahamız ,Açık düğün salonlarımız,Açık hava sinemamız ,Yüzme havuzlarımız ,Koruk ve vişne suyu satan büfelerimiz ,hediyelik eşya satan dükkanlarımız vs vs örnekleri çoğaltmak mümkün.
Halk eğitim kurumumuza da burada çok çok görevler düşmektedir.İlçenin ekonomik yapısını analiz edip ,ona göre kurslar düzenlemeliler.
Belediye’ye ise düşen görev burada fazla değil aslında ,Termal park için uygun bir yer bulunması ,ve iyi bir turistik yerleşim projesinin ortaya çıkarılması
Bundan sonrası ise halkın ve esnafın kendi becerisine ve mesleğine göre uygun bir yer seçmesi ,(ya da kura ile) yap ,işlet devret metodu ile kendi işyerini ,uygun bir banka ile anlaşılarak turizm teşvik kapsamı altında uzun vadelerle kredi alarak kendisinin yapması yeterli olacaktır.
Her şeyi sadece belediyeden beklemek ne kadar ucuz ve bedavacı bir sistemse ,imkanı olan ve imkanları zorlamak istemeyen ,hazırcılığa alışmış bizler içinde tembellik değilmidir.
Hafta sonu Belediye’nin esnaf ve vatandaşlar için Çağ termalin hemen altında yapmış olduğu dükkanları gördüm .Ev hanımları dükkanlarında banyocular ve devremülkçüler için gözleme ,börek türü şeyler açıp satıyorlardı ,oturup bir çay içtim.İşlerinin fena olmadığını ama Haymana da gözleme ,börek yapacak bayan eleman bulamıyoruz diye şikayetlerine tanık oldum .Üstelik 4-5 adet dükkan boş bir şekilde durmaktaydı. Sanırım 150 Tl civarında cüzi bir kirası varmış.
Dükkanların sezon boyunca boş kalması çok enteresan geldi bana ,Hemşehrilerimiz kendi işinin patronu olmak yerine ,Belediye de günlük 25 TL ‘ye çalışmayı daha rahat ve garanti buluyor gibi geldi bana..
Siz ne dersiniz?
Çok iddialı bir kelime sölicem lütfen mazur görün ..
“HAYMANA HALKI BİR ÖNCE KENDİNİ BELEDİYE’ DEN KURTARMALIDIR.”
Bununla ilgili sizlere daha sonra detaylı bir yazı yazmayı düşünüyorum.
Konumuza dönelim
Gelişmekte ve değişmekte olan Haymanamıza bizlerinde artık sahip çıkması gerekmiyor mu?
Şikayet yerine,sitem yerine biraz farklı düşünmek ,biraz çaba ,biraz gayret ,biraz da azim gerekmiyormu?
Çocuklarımızın ,ailelerimizin daha müreffeh ,mutlu ,sağlıklı bir şekilde yaşatmak,iyi üniversitelerde okutmak biraz da bizim elimizde değilmi ,Niçin hep birilerinin hep bizler için bir şeyler yapmasını bekliyoruz?
Mücadeleyi ,savaşmayı göze almış askerlere komutan bulmak çok kolaydır.
Ama cesaretini ,heyecanını yitirmiş ,tembelliğe alışmış askerlere hangi komutanı getirirseniz getirin sonuç hüsran ve yenilgidir.
Aşağıdaki resimlere bakın ,sonra elinizi vicdanınıza koyun ,Çok mu zor sizce bunların gerçekleşmesi ?
Toplam da 15 gün tohum atıp ,biçip sonra yılın 350 günü yatan köylülerimiz ,çiftçilerimiz,Kahvede gece gündüz okey ,batak partisi yapan gençlerimiz ,Gözleme ,börek yapmaya erinen kadınlarımız ne eksiğiniz varki sizin bu insanlardan ..
Babam 69 yaşında,Yaşlılığından dolayı karşı çıkmama rağmen ; bahçede ki kayısıları ,erikleri , asma üzümleri ,elmaları ,el arabası ile hamamın önünde bu ürettiği ürünlerini satabiliyorsa ,Evine kendi kazancını götürmenin mutluluğunu yaşayabiliyorsa daha ne denilebilir ki ?
Kadınıyla ,çocuğuyla ,yaşlısıyla,köylüsü ile esnafı ile birlikte daha rahat bir yaşam için koşturan ,mücadele eden bu Beypazarı halkından bizim ne eksiğimiz var söylermisiniz?
Üstelik kaplıcaları olmadığı halde …………
Sağlıcakla kalın.